16 Ekim 2011 Pazar

Bir Protesto Biçimi Olarak Veganizm


Bir Protesto Biçimi Olarak Veganizm

Hayvanlara bir nesne muamelesi yapılmamalı, onların canlı olduğu bilinerek davranılmalı; diğer canlıları kendi amaçlarımız uğruna aşağılama hakkına sahip değiliz. İnsan toplumlarında buna  kölelik adını veriyoruz, hayvanlar olunca adı değişmiyor. İnsanca kölelik diye bir şey yok, insanca bir kölelik olmadığı gibi insancıl ya da insanca bir kesim de yok, insanca bir sömürü ya da insanca bir istismar da yok. Hayvanları kendi amaçlarımız uğruna boyunduruk altına alma eyleminin kendisi ahlâken kabul edilemez; çünkü bu eylem diğer bir canlının acı ve ızdıraptan uzakta yaşama özgürlüğünün elinden alınmasına yol açıyor. Ne yazık ki “hayvan refahı” adı verilen şey, hayvanları boyunduruk altına almak adına süreç içerisinde  küçük iyileştirmeler yapmaktan ibaret. Eğer siz bir köleyseniz ve daha büyük bir odada yaşamanıza izin veriliyorsa, bu artık sizin bir köle olmadığınız anlamına mı gelir? Bu yüzden Tom Regan daha büyük kafesler istememeliyiz diyor; tam tersine bizler boş kafeslerden daha azına razı olmamalıyız.

Bazı insanlar hayvan hakları düşüncesine hayvanlar akılcı düşünemediği ya da konuşamadığı için karşı çıkıyor; ama konuşamadığı ve akılcı düşünemediği halde çok küçük yaştaki çocukların hakları olduğunu kabul ediyoruz. Konuşabilmek, haklarına sahip çıkmak, insan olsun olmasın hiç bir canlının hakkını reddetme sebebi olamaz. Hayvan haklarını kabul etmek hayvanların tamamen insanlar gibi olduğu anlamına gelmez; hayvanların kendi yaşamlarını yaşayan duygu sahibi varlıklar olarak saygıyla davranılmayı, sömürü ve baskılardan özgür bir biçimde yaşamayı hak ettikleri gerçeğini kabul ettiğimiz anlamına gelir.

Bütün bu gereksiz hayvan sömürüsünün en kafa karıştırıcı yönü ise çözümün son derece kolay olması. İnsanlar vegan olarak yaşayabilir, bugün dünyanın her yerinde bu çözümün doğru olduğunu gösteren milyonlarca vegan var. Etik veganlar olarak her an ve her yerde hayvan sömürüsü uygulayan bir dünyada tür ayrımcılığına karşı çıkmanın ne demek olduğunu hayata geçirmiş oluyoruz. Etik veganlar olarak hayvan kullanmanın ve sömürmenin doğru olmadığını ve bu anlamda beslenme biçimimizin her öğünde hayata geçirdiğimiz bir protesto şekli olduğunu gösteriyoruz. Veganizm kendi etik anlayışımızın bir ifadesi.

Buna rağmen, kendi vicdanlarını rahatlatmak ve eylemsizliklerini haklı çıkarmak için hepçil insanların samimiyetle “bir insan ne değiştirebilir ki?” diye sorduğunu duyacaksınız. Tek başınıza süt endüstrisini değiştiremez ya da yumurta endüstrisine son veremezsiniz. Gene de vegan olmak hayvan haklarına inanan herkes için çok temel bir adımdır. Hayvanların biz kullanalım ya da istismar edelim diye var olmadığını göstermek adına bir insanın ortaya koyabileceği en temel eylemdir. Buna ek olarak tür ayrımcılığına karşı mücadele etmek de kendileri konuşamayanlar adına söz söylemeyi gerektiriyor. Hayvan haklarını umursayan çoğu insan hayvancılığın istismarlarını gösteren bir belgesel yayınlamak yerine bizleri bir müddet sonra terörist diye resmeden bir medya tarafından marjinalize edilse de, etrafımızdaki insanlar üzerinde kalıcı bir etki bırakabiliriz. Arkadaşlarımzı, ailelerimizi, topluluk ve grupları eğitebilir, onlara hayvanlara yönelik davranışlarımızda neyin yanlış olduğunu gösterebiliriz. İnsanlar bu konudaki samimiyetimizi görünce belki hayvanların acı çekmesine katkıda bulunmaları konusunu yeniden düşünmeyi deneyebilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder