Hediye Olarak Satın Alınan Köleler
Uzun zamandır
yaşayan varlıkların sahibi olabileceğimizi düşünen insanların sorunları üzerine
düşünüyorum. Dünyanın her tarafında erkeklerin kadınların sahip olduğu bir çok
bölge var. Başka bölgelerde aileler çocuklarının sahibiler, bu çocuklar köle
olarak satılıyorlar. Bir canlı bir metaya dönüştüğü an bu canlının sahibi bu
metaya canı ne isterse yapmaya yasal olarak hak sahibi oluyor.
Bu blogu okuyan
herkes hiç bir insanın bir eşya olmadığı ve hiç bir insanın bir eşya olarak
satın alınmaması ve satılmaması gerektiği konusunda hemfikirdir. Burada bir
sorun yok. Ancak pek de net olmayan başka birşey var, söz konusu insan türünden olmayan canlılar olunca çizgiyi
nerede çekmemiz gerektiğini bilemeyebiliyoruz. Evine, atına ya da köpeğine
baktığımız insanlardan birisinin bir arkadaşı dün ineklerini otlamaları için
araziye getirdi. Önce anneleri getirdi. Anneler stres altındaydı; çünkü
yavruları yanlarında değildi. İki saat sonra adam bu sefer yavruları getirdi,
her anne koşan çocuklarına doğru koşturdu, yavruları da onlara doğru koşuyordu.
Ardından hem anneler hem de yavrular yük vagonundan mümkün olduğu kadar
uzaklaştılar…tepelere doğru gidiyorlardı. Bu çiftçi kendini bu hayvanların
sahibi olarak görüyor. Onların sahibi olarak, bu çiftçi onları ne zaman ayırmak
gerektiğine ve onlardan birini ne zaman mezbahaya yollamak gerektiğine karar
verecek.
Bir canlı varlığa
sahip olmanın mantıksal ya da şefkat içeren bir açıklamasını bulamıyorum.
Köpeğimizi umursuyoruz elbette; ama onun “sahibi” değiliz, o bizim bir eşyamız
değil.
Heifer
İnternational ve Outreach International gibi kuruluşlar canlı varlıkların
harika hediyeler olduğunu düşünüyor, bu yüzden de bu kuruluşlar kendi
yapılanmalarını canlı varlıkların(insan türünden olmayan canlı kölelerin) eşya
gibi sahiplenilmesi gibi bir düşünce üzerine oluşturmuş. Her iki kuruluşun da
insan türünden olmayan canlıların satışı, nakliyatı ve öldürülmesini içermeyen
değerli programları da bulunuyor. Heifer’ın topluluk bahçelerine odaklanan
programları var. Outreach Int’ın ise topluluklara eğitim, dikiş makinesi,
giysi, su kuyuları, fırın, marangoz aletleri, tıbbi ilaçlar ve meyva ağacı ile
arazi alanları sağlayan programları var.
Eğer Outreach Int
kölelik içermeyen programlar sürdürürse onlara destek verip diğerlerinin de
aynı şeyi yapmasını isterdim; ama mutlu insanların sevimli hayvanları
kucaklarken gösteren fotoğrafları satın alıp bu hayvanları da topluluklara
gönderdiğiniz zaman, işte bu kuruluşlar esas parayı orada kırıyorlar.
Diğer değerli
programların yeterli olması yerine, keçiler, koyunlar, tavuklar, inekler,
bufalolar, balıklar ve diğer canlılar güya bu topluluklara yardım etmek adına
acı çekiyor ve ölüyorlar.
Lütfen şu an ile
önümüzdeki tatil sezonu için bu haberi yayın. Hayatınızdaki insanların
sürdürülebilir seçimleri destekleyen, şefkat barındıran kuruluşlara bağışta
bulunabileceklerini bilmelerini sağlayın. Canlıların bir eşya gibi
kullanılmasını savunmayan bir çok gruba bağış yapabilirler. Ayrıca, eğer bu tür
köleliğin sona erdirilmesi sizin için önemliyse lütfen canlı varlıkları
“hediye” diye satan kuruluşlarla bağlantı kurun ve canlı varlıkların satışına
son vermedikleri sürece programlarına destek vermeyeceğinizi bilmelerini
sağlayın.
Bir eşya gibi düşünülmek
istemem. En iyi fiyatı veren birisi tarafından satın alınmak ya da ona satılmak
istemem. Bir birey olarak davranılmak isterim, gereksiz acı ve ızdıraptan uzak
bir hayat yaşamak isterim. Bu sözlerim bütün canlılar için geçerli. En küçük
bir sinek bile öldürmekten kaçar, hayatı seçer.
Hayatımın bir
döneminde bir grup hayvana bakıp sadece onların bir tür olduğunu düşünüyordum.
Bir grup inek, bir grup keçi, bir kuş gibi… Ama artık benim için herşey daha
farklı. Onların bir çoğuyla yüzyüze, birebir tanıştım. Şimdi, bu arazide eşya gibi sahiplenilmiş canlıların
gözlerine bakıyorum, ve eşya değil onlarda bireyler görüyorum. Bu canlıları ürün olarak pazarlayıp satan
kataloglara baktığım zaman da aynı şey oluyor; orada türleri görmüyorum,
bireyleri görüyorum.
Rae Sikora /Plant
Peace Daily/Hindistan
Çeviri: CemCB
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder