Hindiler, Suni
Dölleme ve Feminizm
Turkeys-Artificial-insemina
Lara Drew
İnsanın
dünyasında Suni Dölleme umut ve arzuyla ilgilidir. Yeni bir hayata, çok istenen
bir bebeğe duyulan umut ve arzuyla.
Suni dölleme
yaşayan kadınlar binlerce dolar harcıyor
genelde, saatlerce test sonuçlarını bekliyorlar ve bazıları için gebelik
devam etmiyor, böylece saatler süren test ve bekleyişler yeni baştan başlıyor.
Fiziksel olarak
rahim içi dölleme prosedürü uygun şekilde yapıldığında rahim kanseri teşhis
testi gibi düşünülebilir. Ya çok az rahatsızlık vardır, ya da hiç yoktur. Bu
dünyada bilim bir ömür sürecek rüyalarını gerçekleştirmek için kadınlarla el ele yürüyor.
Ama hayvanlar
aleminde suni dölleme, suni döllemeye
destek veren bilimin çirkin yüzünü ortaya çıakrıyoruçıkarıyor. Her yıl ABD,
İngiltere, Avustralya’da hindiler
insanların yaşadığı suni döllenmeye yakın bir prosedüre maruz
kalıyorlar.
Hindi eti
endüstrisinde suni dölleme spermin erkek hindiden “sağıldığı” ve dölleme
amacıyla dişi hindinin döl yatağına yerleştirildiği bir süreçtir.
Ancak insanlardan
farklı olarak hindi üretme tesislerinde insanlar erkek hindileri zorlayarak
mastürbasyon yapıyor ve dişi hindilere de tecavüz ediyorlar.
3turkeys
İnsanların “damak
tadı” adına her yıl yaklaşık 320 milyon hindi üretiliyor. Avustralya’da bu sayı
üç-beş milyon arasında, bu hayvanlar en çok yılbaşında tüketiliyor, ayrıca
“Temmuz’daki yılbaşı”nda da tüketiliyorlar. Avustralya’da her yıl başında kişi
başına 1 kg hindi tüketiliyor.
Hindiler için iyi
niyet mevsimi cinayet ve cinsel aşağılanma demek. Onların hayatları gebe kalma
sürecinden kesimhaneye gidene dek hem kontrol hem de manipüle ediliyor.
Dişi hindilerin
suni döllenmesi ve erkek hindilerin masturbasyonu hem hızlı hem de kitlesel
“üretim” adına hayata geçiriliyor. Erkek hindiler sıraya diziliyor, bir işçi
onları bacaklarından yakalıyor, baş aşağı tutuyor, bacaklarından ve bir
kanadından havaya kaldırıyor, boynu ya da göğsü üzerine bir yere uzatıyor,
hayvanın arkası bir diğer işçiye doğru, kalkık şekilde bakıyor.
turkey-close-up
Ardından erkek
hindinin bacakları ve ayakları metal bir tutamaçla kavranıyor, hindinin bacağı
başına ve omzuna kadar kaldırılıyor, böyle yaparak hayvanın sabit kalması
sağlanıyor. Hindinin anüsü anüs açılana dek sıkılıyor. İşçi ardından hindinin
penisini kavrıyor, ardından hayvan boşalana dek penisi okşayıp ona masturbasyon
yapıyor. Beyaz meni camdan bir tüp içine atılıyor. Bu meni ardından meninin dölleme yeteneğinin süresini uzatan
antibiyotikler ve diğer ilaçlarla beraber bir araya getiriliyor.
Her bir şırınga
doldukça dişi hindilerin bulunduğu evdeki tohumlayıcılara gönderiliyor. Burada
tohumlayıcılar dişi hindileri küçük bir bölmede bir araya topluyorlar,
hayvanlar bacaklarından yakalanıyor, dizleri bükülüyor, hayvanlar baş aşağı
asılıyorlar. İşçiler hayvanın anüsü ortaya çıkana dek arka tüylerini yoluyor.
İşçiler ardından
içi meni dolu tüpü dişi hindinin vajinasına doğru bastırıyor. Çoğu kez bu işlem
hızla yapılır, işçiler yorulup öfkelendikçe yapılan işlemde terslikler meydana
gelir, hayvanlar sert ve kaba davranışlar sonucu daha fazla acı çekerler.
Bu zoraki
masturbasyon ve tecavüz hindiler bir yaşına basana dek her hafta tekrarlanır.
Suni dölleme süreci şüphesiz acı veriyor, endüstri bu konuya gözlerini kapasa
bile hem yaralanmalara hem de ızdıraba yol açıyor.
Hindiler
yetiştirme tesilerinde bir seneye yakın tutuluyorlar, böylece onların refah
sorunları da daha artmış oluyor. Her hafta cinsel anlamda istismar edilmenin
verdiği sıkıntılar hem barbarlık hem de cinsel istismarın bir ürünü.
Peki insanlar
hindi gibi çiftlik hayvanlarını cinsel ilişkiye zorlayan, zorla gebe bırakmaya
yönelik bir sömürü sistemine neden katılıyorlar?
Kapitalist
toplumumuzun ekonomik etkileri, esas hedef çıkarları ve yeterliliği çoğaltmak
olduğu sürece dominant bir hâl gösteriyor. Bu yüzden hindi endüstrisinde suni
dölleme etkili bir ticaret aracından başka bir şey değil.
Toplumumuz çıkar
ve yeterlilik bombardımanı altında kalmış, bu durum kültürümüze hakim hale
gelmiş, elbette kültürümüz de dünyayı
nasıl gördüğümüze etki ediyor. İnsanlar işte o zaman bir hindinin tabaklarına
nasıl geldiğinden değil sadece, duyguları olan bir canlı olarak da hindinin
gerçekliğinden kopmuş oluyorlar.
Bu şekilde hindi
gibi hayvanlar metaya dönüşüyorlar. Eğer dünya üretim ve çıkara dayanıyorsa o
zaman kişiler arası iletişimler metalar arası ekonomik ilişkilere dönüyşüyor.
Böylece bir nesne olan işçi hindiye hindi de bir nesneymiş gibi davranıyor.
Ancak fabrika
çiftçiliğindeki cinsel sömürü sadece ekonomik yeterlilikle açıklanamaz.
İnsanlar diğer
canlılar üzerindeki hiyerarşileri aracılığıyla iktidarlarını sürdürmek için
türlerin üremesini kontrol ediyorlar. İnsanın hiyerarşi aracılığıyla ortaya
koyduğu tahakküm öylesine içerilere
işlemiş ki, öylesine bir parçamız olmuş ki birbirimizle olan iletişimlerimize
öylesine sinmiş ki, bu durum ekosistemin geri kalanına da yansıtılıyor.
Hindileri esir
ediyoruz, onlara tecavüz ediyoruz, ardından bizim zorlamamızla doğurdukları
yavrularını çalıyoruz. O zaman işte doğurma olayı değersizleştirilip bir çeşit
dişi köleliğine dönüştürülmüş oluyor- insanlar etini tüketsin diye daha fazla
yavru yapmaya zorluyoruz onları. Hindilerin doğurganlığı manipüle ediliyor,
yavruları endüstriyel kapitalist gıda üretimi sistemi için kullanılan metalara
dönüştürülüyor.
Hindilerin
üremesini kontrol etme arzusu dominant bir ataerkil sistemin yönettiği bir dişi
köleliği olarak görülebilir. Bu anlamda
sistemin kendisi, çalışanların ve hindilerin gerçek biyolojilerinden
bağımsız olarak tahakküm eden şeyin ta kendisidir.
İnsanların
dünyasında bu tahakküm ve cinsel sömürüye endüstri “doğal bir süreç” gözüyle
bakıyor. Bazıları hayvanların da aynen insanlar gibi bu perspektiften
faydalandığını dahi söylüyor.
Buna benzer
argümanlar bir grup insanın başka bir grup insanı tahakküm altına alıp
sömürmesini meşrulaştırmak amacıyla kullanılmıştır. Bon Torres’in “Making a
Killing: The Political Economy of Animal Rights” (2007) kitabında yazar
ırkçıların ırkın kendisini diğer ırktan olanlara kıyasla “daha iyi” birisi
yaptığını söyler, cinsiyet ayrımcısı ise biyolojik cinsiyetinin kendisini bir
kadına kıyasla daha iyi birisi yaptığını düşünmektedir, bu ikisine benzer bir
şekilde tür ayrımcısı da insan olmanın hayvan olmaktan daha iyi olduğunu öne
sürer.
Bu yüzden
hindilerin sömürülmesi cinsiyet ayrımcısı olduğu kadar tür ayrımcısı bir
durumdur. Batı feminizmi kadınların kendi üreme sistemlerini kontrol etmeye
hakları olduğunu savunur. İnsan dişilerinin zorla sterilize edildiği bir
tarihten tiksiniriz, örneğin yakın zamanlara dek zihinsel anlamda sorunları
olan kızlar ya aile rızasıyl aya da devlet zoruyla kısırlaştırılıyordu.
O halde hayvanlar
arasında cinsel istismara sebep olan bir sömürü sistemini neden hiç düşünmeden
kabul ediyoruz?
http://www.thescavenger.net/animals/why-the-artificial-insemination-of-turkeys-is-a-feminist-issue-764.html
Çeviri: CemCB
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder